YayBlogger.com
BLOGGER TEMPLATES

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Bir cumartesi gününün daha neredeyse sonuna gelmiş bulunmaktayız. Hayır, ağlamayacağım :( Bir haftadır blogla ilgilenemedim, bu sırada iki kitap okuma imkanım oldu. Hemen sizlerle paylaşmak istiyorum.



Bu hafta kardeşimin oldukça yoğun ısrarı üzerine ilk okuduğum kitap "Bay Kokuşuk" oldu. Okuduğuma pişman olmadım.
"Chloe, pek sevilmeyen, biraz yalnız ve iğrençlik derecesinde başarılı kardeşi tarafından tamamen gölgede bırakılan küçük bir kızdı. Derken bir gün Chloe, kasabanın berduşu Bay Kokuşuk'la tanıştı. Evet, kokuyordu kokmasına ama Chloe'ye en iyi davranan insandı Bay Kokuşuk. Hatta sosyetik annesinden bile daha iyi davranıyordu.

Chloe'nin annesi seçimlerde adaylığını koyacak ve evsizleri kasabadan uzaklaştırma sözü verecekti. Küçük kız, tek arkadaşını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Tabii Bay Kokuşuk'u saklayacak bir yer bulamazsa..."

 Konu kısaca böyle. Bilirsiniz ki bu tür kitaplarda dil sadedir, verilmek istenen mesaj açık verilir ama etkileyicilik her zaman mümkündür ve bu benim çok hoşuma gidiyor. Okuduğum kitaplarda kendimle ilgili küçük şeyler bulmayı severim ve Chloe karakterinde de kendimle ilgili birkaç şey buldum: Moral bozukluğunda yemek yemek gibi. Ayrıca kitaplarda kendi zevklerime dair şeyler görmek de çok hoşuma gidiyor, kitap şu an yanımda olmadığı için alıntı yapamıyorum ama "Yüzüklerin Efendisi"nin falan adını kitapta görünce neredeyse duygulandım. Bay Kokuşuk'u tanıdığım için çok mutluyum ama hikayesi öyle hüzünlüydü ki içim acıdı.
Oldukça keyifli, güzel çizimleri olan -tebrikler, Quentin Blake!- , zaman zaman güldüren ve hatta hüzünlendirebilen bu kitabı kardeşinize hediye edebilir ya da sıkıcı, yoğun bir haftanın sonunda  kendinizi bu kitapla ödüllendirebilirsiniz. "Çocuk kitabı" deyip geçiyoruz ama "çocuk kitabı"ndan ibaret değil işte... Bu kareler de Bay Kokuşuk kitabından:


!



Gelelim "Gerçek Renkler"e... 
"BİR GÜN GELİR, EN YAKINLARINIZ SİZE SIRT ÇEVİREBİLİR;
KIZ KARDEŞİNİZ BİLE...
Gerçek Renkler, New York Times'ın çok satan yazarı Kristin Hannah tarafından şimdiye dek anlatılan en kışkırtıcı, en etkileyici ve en yürek burkan hikâye. Kimliğiyle özdeşleşen parlak kalemi ve unutulmaz karakterleriyle yazar, birbirine kenetlenmiş dünyaları kıskançlık, ihanet ve türüne nadir rastlanan bir ihtirasla darmadağın olan üç kardeşin hikâyesini anlatıyor. "
Kitap için belli bir konu veremiyorum. Biz genelde belli bir olay, durum çevresinde yaşananları okumaya alışığız. Ama burada yazar sanki bir olaydan bahsetme kaygısına girmemiş de belli bir kısım insanların hayatını mercek altına alıp bizimle paylaşmış gibi. Bundan kitabın durağan olduğu yorumunu çıkarılmasın. Demek istediğim konu olarak belli bir olay verilmemiş de temayı ön plana çıkarmaya özenilmiş.
Hiç Kristin Hannah kitabı okudunuz mu bilmiyorum ama ben Kristin Hannah kitaplarını çok beğeniyorum. Şimdiye kadar "Gerçek Renkler"in dışında "Kış Bahçesi" ve "Ateşböceği Yolu"nu okudum. Benim Kristin Hannah'ın kalemiyle tanıştıran "Kış Bahçesi" benim favorim. Umarım ilerde bu kitapları da sizlerle paylaşma fırsatım olur. Kristin Hannah kitapları; ayrıntıları sabırla dokunmuş, karakterlerin iç dünyası layığıyla yansıtılmış kitaplar. Okuduğunuz an anlıyorsunuz ki bu kitaplarda sırf okuyucu artsın diye aşırı aksiyona başvurulmamış, dozunda kitaplar. Karakterlerin iç dünyalarının etkileyici anlatımı benim zaman zaman bir annenin, zaman zaman bir çocuğun, bir aşığın, bir dışlanmışın, bir babanın psikolojisini, davranışlarının sebebini, aslında içinden ne geçtiğini anlamamı sağladı. Bana bazı şeyleri sorgulattı ve empati kurma ihtiyacımı gösterdi bana. Bunun için Kristin Hannah'a müteşekkirim. Ayrıca okuduğum üç kitabın hiçbirinde zorlama, vıcık vıcık bir aşk göremedim. Bu kitaplarda aşkın hayatın bir parçası olduğunu ama asla hayatın ta kendisi olmadığını da görebiliyorsunuz.

Biraz da bu kitaba yönelik yorum yapayım: aile bağlarının, aile üyelerinin kişisel dünyası ve ailedeki rolü güzelce incelenmiş. Sıkılmadan okuyacağınız keyifli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Sadece Aorura'nın Britney Spears'ın yaptığı müziği eleştirdiği -aslında düpedüz hakaret ettiği- kısmı yazdığı için yazarın saçını başını yolmak istedim ama ilerledikçe kendimi kitaba kaptırdım ve onu affettim.
Annelerini kaybetmiş üç kız kardeş ve hiç bir zaman ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlayamayacağınız sert bir baba... En büyük kız kardeş Winona her zaman küçük kızkardeşinin gölgesi altında kaldığını hissetmiş,oldukça zeki, kilolarıyla başı dertte, sevdiği adam küçük kız kardeşini seviyor. Ortanca kardeş Aurora aileyi birarada tutmaya çalışıyor, sorunlu bir evliliğe sahip ama dışarı hiçbir şey yansıtmama çabası içerisinde. En küçük kardeş Vivi An ise güzel, yetenekli, çeşitli özellikleriyle ailede öne çıkmış kardeş, kendisini çılgın bir aşka kaptırmış. Aile, sadakat, doğruluk gibi kavramların sorgulandığı bu kitabı sizlere kesinlikle tavsiye ediyorum ve şöyle demek istiyorum: Kalemine sağlık Kristin Hannah !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder